HEAL: 2030’da Kömürden Çıkmak 102 Bin Hayat Kurtaracak, 3,1 Trilyon TL’lik Sağlık Masrafı Ortadan Kaldırılacak!
- Sağlık ve Çevre Sendikası HEAL, ‘Türkiye için 2030’a Kadar Kömürden Çıkmanın Sağlığa Faydaları’ başlıklı araştırmasını yayınladı.
- Araştırmaya göre, 2030 yılına kadar kömürlü termik santrallerin kapatılması halinde 102 bin 601 erken ölüm ve 30 bin 975 erken doğum önlenebilir.
- Yaklaşık 420 bin çocuk ve 67 bin yetişkin bronşitten korunabiliyor
- Santraller yaklaşık 20 yıl erken kapatılırsa, kömürden kaynaklanan hava kirliliğinden kaynaklanan hastalıklar için 3,1 trilyon TL’lik sağlık harcaması önlenebilir. Bu rakam Türkiye’nin 12,5 yıllık sağlık harcamasına eşdeğer.
Sağlık ve Çevre İttifakı (Sağlık ve Çevre İttifakı)tarafından hazırlandı ‘Kronik Kömürün İyileştirilmesi: 2030 Kömür Çıkışından Türkiye İçin Sağlık Faydaları’ başlıklı araştırma, kömürlü termik santrallerin izin sürelerinin dolacağı 2050 yerine 2030 yılına kadar kapatılarak önlenebilecek ölümler, hastalıklar ve sağlık maliyetlerinde tasarrufları ortaya koyuyor. Çalışmada iki farklı senaryo sunuluyor: Kömürlü termik santrallerin üretim lisanslarının sona ereceği tarih yani santrallerin kapatılacağı tarih baz senaryo olarak alınırken, 2030 senaryosu önlenebilecek hastalıkları inceliyor. Türkiye’deki kömürlü termik santrallerin 7 yıl içinde kapanması halinde erken ölüm oranlarındaki düşüş ve sağlık maliyetlerindeki düşüş.
Fosil yakıtların tetiklediği iklim değişikliği, insan sağlığını doğrudan etkileyen temiz hava, güvenli içme suyu, yeterli gıda ve güvenli barınağı da etkiliyor. Dünya çapında yapılan araştırmalar, iklim değişikliğinin 2030 ile 2050 yılları arasında dünya çapında yetersiz beslenme, sıtma, ishal ve sıcak stresi nedeniyle yaklaşık 250.000 ek ölüme neden olacağını tahmin ediyor. su ve atık bertarafı) 2030 yılına kadar yılda 2 ila 4 milyar doların ortasında olacağı tahmin edilmektedir.
‘Kronik Kömürün İyileştirilmesi: 2030 Kömür Çıkışının Türkiye İçin Sağlık Faydaları’ araştırma Türkiye’deki durumu ortaya koyuyor. 1990-2020 ortalarında Türkiye’de kömüre dayalı elektrik üretiminin yüzde 459, elektrik branşından kaynaklanan sera gazı emisyonlarının ise yüzde 323 arttığı belirtilirken, bunun sağlık üzerinde çok önemli olumsuz etkisi olduğu söyleniyor. . Türkiye’de önümüzdeki 7 yılda kömürlü termik santrallerin kapanmasıyla 102 bin 601 erken ölüm, 30 bin 975 erken doğum, 67 bin 108 yetişkin bronşiti önlenebilecek.
Aynı zamanda 114 bin 683 hastaneye yatış, 27 milyon 606 iş günü kayıp ve 231 milyon 333 bin gün hastanede yatış önlenebildi. Kömürlü termik santrallerin önümüzdeki 7 yılda kapatılması halinde astımlı çocuklarda 3 milyon 772 bin gün astım ve bronşit semptomları önlenebilirken, 419 bin 835 çocuk bronşitten korunabilecek.
Ayrıca kömürlü termik santrallerin 2030 yılına kadar kapatılması halinde bu sorunların getirdiği 3,1 trilyon TL (194 milyar euro) sağlık maliyeti de ortadan kalkabilecek.
KÖMÜR ÇIKIŞI GECİKİRSE ÖLÜM ORANI 7 KAT ARTAR
Funda Gacal, HEAL Türkiye Sağlık ve Güç Politikaları Kıdemli Danışmanı “Türkiye 2030’a kadar kömürden çıkmayı seçerse 102 bin 601 erken ölümün önüne geçilebilir. Bu rakam her yıl Türkiye’de trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin 20 katı. Sağlık sistemi üzerindeki maliyeti göz ardı edilmemelidir. 2020 yılında Türkiye’nin sağlık harcaması 250 milyar TL (15,5 milyar euro) oldu. Önümüzdeki 7 yılda kömür çıkarılırsa bu rakamın 12,5 katının sağlık harcamalarının önüne geçilebilir” dedi.
2030 yılına kadar kömürlü termik santraller kapatılmazsa ve süreç 2050 yılına kadar uzarsa Türkiye ciddi sağlık sorunları ve sağlık maliyetleri ile karşı karşıya kalacaktır. 2030 yılına kıyasla 2050 yılında erken ölüm oranı yedi kat artacak ve sağlık hizmeti, hastaneye yatış ve iş gücü kaybı altı kat artacak.
Gaçal, Çanakkale, Adana, Hatay, Kütahya, Maraş, Muğla ve Zonguldak’ta halen faaliyette bulunan kömürlü termik santrallerin sağlık üzerindeki etkileri üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Çanakkale 2030 yılına kadar Türkiye’deki beş kömürlü termik santral kapatılırsa her 100 erken ölümden 90’ı önlenebilir. Sağlık giderleri ise yüzde 87 azalarak yaklaşık 29 milyar avrodan 4 milyar avroya inecek.
Adana ve Hatay Atlas, Hunutlu, Sugözü ve Tufanbeyli’deki kömürlü termik santraller devre dışı bırakılırsa her 100 erken ölümden 86’sı önlenebilir. Sağlık giderleri yüzde 82 azalarak 34 milyar avrodan 6 milyar avroya düşecek.
Kütahya 2030 yılına kadar kömürle çalışan üç elektrik santralinin kapatılması, her 100 erken ölümden 88’ini önleyebilir. Sağlık giderleri ise yüzde 82 oranında azalarak yaklaşık 24 milyar avrodan 4 milyar avroya inecek.
Maraş Afşin Elbistan’da bulunan Afşin Elbistan A ve B kömürlü termik santrallerinin üretimi durduğunda her 100 erken ölümden 83’ü önlenebiliyor. 9 milyar euro olan sağlık maliyeti yüzde 80 azalarak 2 milyon euro olacak.
Muğla Türkiye’de üç termik santralin kapatılması, her 100 erken ölümden 88’ini önleyebilir. Sağlık giderleri yüzde 84 düşerek 36 milyar avrodan 6 milyar avroya düşecek.
Zonguldak Türkiye’deki dört termik santralin devreden çıkarılmasıyla 100 erken ölümden 88’i önlenebildi. Sağlık giderleri de yüzde 85 düşerek 37 milyar avrodan 5 milyar avroya düşecek.
KARAR VERİCİLERİ ARAYIN
Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Melike Yavuz “Kirli hava doğrudan insan sağlığını olumsuz etkiler. Bu rapor, her türlü arıtma sistemi kullanılsa bile termik santrallerin 2050 yılına kadar çalışır durumda kalması durumunda ortaya çıkacak sağlık maliyetlerine odaklanmaktadır. Tedbir alınmazsa gelecekte çok daha ciddi sağlık sorunları ve bunlara bağlı olarak artacak sağlık maliyetleri ile karşı karşıya kalacağız” dedi.
Çalışma ayrıca sağlık kurumları ve uzmanların kömür ve elektrik üretiminin sağlık üzerindeki etkileri ve maliyetleri konusundaki tartışmalarına da işaret etti. Temiz hava, kömür kirliliğinin azaltılması ve kömür kullanımının sona erdirilmesine yönelik enerji ve iklim politikalarına Sağlık Bakanlığı gibi kamu kurumlarının da katkı sağlaması gerektiğine işaret edildi.
HEAL, karar vericileri mevcut kömürlü termik santrallerin en geç 2030 yılı olacak şekilde kapatma tarihlerini belirlemeye ve yeni kömürlü termik santraller inşa etmemeye davet etti. Öte yandan güç seçimi yapılırken kısa ve uzun vadede ekonomik maliyet analizleri ile sağlık ve çevresel etkinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Elektrik branşından kaynaklanan emisyonların da şeffaf bir şekilde raporlanması ve bilimsel değerlendirmelerin yapılması gerektiğine işaret eden HEAL, diğer talepleri ise şöyle sıraladı:
Nüfusun sağlık durumu ve yerel düzeyde hastalık olaylarına ilişkin istatistikler kamuoyuna açıklanmalıdır. Güç branşman planlaması, ekonomi, enerji ve çevre mevzuatı ve stratejileri birbiriyle ilişkilendirilerek geliştirilmelidir. Sürdürülebilir, yenilenebilir enerji ve enerji tasarrufu sağlayan modeller tercih edilmelidir.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı